Yolumla oynuyorum.
Bir tabela, bir tabela daha, üç yön etti.
Üç, çıkışsız ayakkabı.
Birlikte sustuğun biri var mı?
Yürüyelim mi?
Birbirimizin sesini duyarız.
Adımlaştıkça tanışırız.
Üç, çıkışsız ayakkabı.
Bir rüzgar, bir rüzgar daha.
Aklım, yok artık.
Gözlerden oluşmuş, merdivenden iniyorum.
Tek tek, gözlerden, yola iniyorum.
Bir tabela, bir tabela daha.
Birlikte sustuğun biri var mı?
Tanrı bana, esmer betondan bir kedi verdi.
Bana gün saymamayı öğret güvercin.
Sayı saymamayı öğret fare.
Bir davulun üstünde yürüyorum.
Tüm uzaklarım kayboluyor.
Birlikte sustuğun biri var mı?
Söylesene hadi, çiçekler durmaz ki, çiçekler duymaz ki.
Çiçekler, kalbinde ne arar senin taş penguen?
Birlikte sustuğun biri var mı?
Sakın, naz etme şeritlere.
Geçtiğimiz yollarda bir ışık senin için, bir ışık benim taş penguen.
Üç çıkışsız ayakkabı.
Onlar denizle konuşmuyorlar.
Onların biletleri kırmızı değil.
Bize tabela dayatmalarında bıktım.
Birlikte sustuğun biri var mı?
Kendimle oynuyorum, gözlerimle, kulaklarımla.
Yolumla taş penguen, yolumla oynuyorum.
Birlikte sustuğun biri var mı?