[ Featuring Yunus Karabulut ]
Duygular duvarlara sığmaz
Ya duvarlar yıkılır ya sen yıkılırsın
Vazgeçmişsin her şeyden,yaşamın ağırlığından
Ya da gökyüzünün hafifliğinden
Duvardaki güz kokulu dizeleri içine çekmeden
Kimse gülüş biriktiremez gözlerimden ooof
O kadar alışmış ki yüreği
Yüzünde bin yılların acısı
Vazgeçmişti her şeyden,yaşamın ağırlığından
Ya da gökyüzünün hafifliğinden
Duvardaki güz kokulu dizeleri içine çekmeden
Kimse gülüş biriktiremez gözlerimden ooof
Alnındaki tüylerden duvara asılmış kızılderili,
Yüzünde bin yılların acısı ve renklerin gelgiti.
Alışmıştı, duvardaki güz kokulu dizeleri içine çekmeye.
İyi dostumdu. Pek konuşmazdı benimle,anlardı.
Bir vakitler bana üzüldüğünü söylemişti.
Beni sevdiği için üzülürmüş.
Duvarlara çarpan beni görür de bin yıllık aşkı gelirmiş aklına.
"Duygular duvarlara sığmaz; ya duvarlar yıkılır ya sen yıkılırsın" derdi.
Vazgeçmişti her şeyden; ,yaşamın ağırlığından ya da gökyüzünün hafifliğinden..
Duvardaki güz kokulu dizeleri içine çekmeden
Kimse gülüş biriktiremez gözlerimden ooof